Bundan bilmem kaç sene önceydi.. Sıcak bir yaz gününde lise arkadaşlarıyla geçen bir günün akşamına doğruydu(ilginç bir cümle oldu evet). Günün verdiği tatlı yorgunlukla ne yapacağımızı düşünürken, arkadaşın biri (cidden kim hatırlamıyorum) guitar hero fikrini çıkarmıştı. Aferim o kişiye. Lise arkadaşlarımdan biri, soruyorum sana; mutlu musun beni bağımlı yaptın, ha !?! Çok zor günler geçirdim, haftada 3 kere guitar heroya gidilir mi arkadaşım ya (Kriz zamanlarında 4 kere gittiğim de olmuştur). Her gidişte de en az 2 saat. Artık gelecek adam bulamıyodum benle, zorla ikna ediyodum insanları. Evet, itiraf ediyorum. Kendime yeni kurbanlar arıyodum. Daha önce gitar hiroya gitmemiş, hevesli insanları kendime kurban seçiyordum. Bi etkinlik yapalım denildiğindeki diyalogu açıklıyorum:
(b: ben oluyorum haliylen)
x : Ne yapsak ki ya?
b : Ya gitar hiro ya gidebiliriz aslında.( o sırada olası olumsuz cevaplara karşı gh yi ballandıracak yöntemler için hazırlanırım)
x : Oynamadım daha önce onu ya, nası bişi?
b : Çok eğlenceli ya, notalar geliyo tuşlara basıyosun falan, gel gidelim kesin beğenirsin.
x : Hadi bi de onu deneyelim ya.
( Ve amacına ulaşmış iç kahkaha : "Nihoohaahooohaaa" )
Böylelikle onları da bağımlı yapıp, onlar bu illetten bıkana kadar bi süre daha idare edebiliyordum. Ama neden onlar bırakabiliyordu da, ben bu illetin yakasından kurtulamamıştım? Nedeeğn? Bi ara kimse gelmiyo diye annemi götürücektim.Ayrıca oraya verdiğim parayla eve 193875385 tane gitar hiro seti alırdım heralde.
- spoiler -
Daha çok itiraf görmek isteyenler için geliyor: http://www.itiraf.com/
- spoiler -
Neyseki artık o günler geride kaldı. Gerçi sabahtan gitsem akşama kadar oynama kapasitem var hala, hala sürekli gidesim de var. Sadece kendimi engellemesini öğrendim. Bunu başardım, evet. "Yes, i can" sloganıyla yola çıkıp, gh illetini kontrol etmeyi başardım. Artık hayat daha normal. Etrafta sağda solda uçuşan yeşil, mavi, sarı, turuncu ve kırmızı renkleri görmüyorum. Aman Allah'ım görebiliyoruuğm !!1!!birbir!1! ( Ne diyorum ben yea. )
O değil de, Guitar Hero gerçekten güzel bir oyun. Yani sana karşıdan notalar geliyo; gitarla bateriyle mikrofonla alakası olmayan bile eğlenebiliyor. Ama gh oynanıcaksa adam gibi bi guitar hero cafe de oynanması taraftarıyım, yoksa dışarıdan farklı sesler gelirse oyunun tadını alamıyosunuz. Üstelik yeni başlayıpda hardda, expertte çalmaya çalışan arkadaşlarımı duydum; oyunu beğenmedik, çalamadık dediler. Yani sen direk expertten bodoslama dalarsan tabi çalamazsın. Sonra da yok efendim oyunu beğenmedik, cık cık cık. Bugüne kadarki kurbanlarımın hepsi bu oyunu beğendi, şahitlerim var.:D
Guitar Hero 2007'de United States'de piyasaya sürülmüş bi oyun ama bizim ülkemizde son iki yıldır yaygınlaştı diyebiliriz. Ayrıca Guitar Hero'nun benzeri olan Rock Band var. Şahsen ben Gh'nin görünümüne alıştıktan sonra, Rock Band'din dikdörtgen şekilde gelen notalarını pek alışabilmiş değilim. Rock Band hayatımızdan çıksın gitsin istiyorum. Bide Rhcp'den şarkı koyuyolar, oynayası geliyo insanın ama o notalarla ıı cık. Şahsen ben sevmiyorum. Bundan başka Guitar Hero gibi ama sadece bigisayar için olan "Frets on fire" var, ama Gh'den sonra o da basit geliyor. Bilgisayara yüklemem için tek neden bünyesinde çok fazla şarkı bulundurmasıydı ama şarkılarda oyunu kurtaramadı malesef, Gh foreva deyim ben size. Oynayalım, oynattıralım. :D.
gh için ideal klavye tutuş şekli |
Şimdide Guitar Hero oyun elemanlarına bir göz atalım.
Elektrogitar : Solo gitara karşılık geliyo da diyebiliriz. Mesela nothing else mattersın başındaki gitar gibim. Elektroyu expertte çalması yeterince zor bence. Gh'de elektroya çok geçmeyen biri olarak bazen hard a geçiyorum beni kesiyo. Bide ben oturarak çalamıyorum; ayakta geziyorum dolanıyorum, arada çalarken pogo falan yapıyoruz (asdfghjklşi) daha eğlenceli oluyo, deneyin. (13 yaş altı denemesin, pogo yaparken gh odasında duvara çarpanlar, kafayı gözü yaranlar oluyor sonra)
Bass gitar : Elektroya göre daha kolay. Elektroda parmaklarınızı hızlı hareket ettirmek zorundasınız ama bass da bu daha az. Elektronun hardında zorlanırken bass ın hardında çok zorlanmıyorum, ordan çakın durumu. Yalnız Gh Metallica oynıcaksanız bass a geçmeyin; sadece düz çizgilerden geliyor, nota basmaya gerek kalmayınca sıkıcı oluyo hani.
Bateri : Uuu beybi. Gh'nin baterisi çok eğlenceli. Tabi ilk başlayanlar için ilk başlarda zor gelebilir fakat alışınca kopamazsınız. "Gerçekten zevkliymiş bateri yeaa" dersiniz(diyenler var şahidim:D). Üstelik gerçek bateriye biraz benziyor diyebiliriz. Kapalı hihat, kick ve trampet i aynı zaten. Yalnız expert + da bateri çalan insanı izlerseniz ağlarsınız. Çünkü ordaki insanın elleri artık görülmez hale gelir, coşagelmiştir. Bu insan mı diye düşünmeye sebep bile olabilir.(bide o baterinin gerçeğini çalan piskoları düşünün, saygı duyuyorum:D). Bateride bagetin elden uçup gitme olayı var bide.Hem expertte çalarken üç beş nota kaçırınca hemen kırmızı renk oluyosunuz.Bi bakıyosun bageti alana kadar göçmüşün. Neyse ya kırmızı olsun nolcak yani sonuçta oyun oynuyoruz, raad olalım, öle işte. :D
Mikrofon : Assolist sıtaylaağ. Gh'nin şarkı sözlerini algılama yeteneği yok. Siz orda "lala-lolo-bla bla" deseniz bile, eğer melodiye uyduruyosanız evritink iz ouğkey. Yalnız %100 le söyleyebilen olduğunu sanmıyorum, şarkının gerçek söyleyenini bulsak o bile expertte max %85 söyleyebilir bence. Ama söylemesi de zevkli bi olay. Örnek olaraktan, sesim muhteşem olmasa bile bikaç şarkıyı söylerken eğleniyorum. Kendini kaptırınca cidden sahnede gibi kopuyosun, çoğoş oluyor.
Gh ile kalın a dostlar.( asdjknsölşdsfg çat diye de yazıyı bitirdim )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder